SESLİ OKUMANIN FAYDALARI

SESLİ OKUMANIN FAYDALARI

27.10.2018 1050

Kitapları sesli olarak okumanın yalnızca ilkokul öğrencileri için uygun olduğunu düşünürüz. Daha büyük çocukların, bir yandan kendilerine kitap okunmasından hoşlanmayacaklarına, diğer yandan, genellikle “ufaklıklar” ile paylaştığımız bu öğrenme deneyiminden yarar sağlamayacaklarına inanırız.

Ama aslında sesli okuma, orta dereceli okullarımız için de mükemmel bir yöntemdir.

Sesli okuma, bir metnin yüksek sesle öğrencilere okunması anlamına gelir. Metin çeşitli türlerde veya uzunlukta olabilir: Bir kitap, tek bir pasaj, bir şiir, hayal ürünü veya gerçek olayları anlatan metinler. Metin yalnızca öğretmenin elinde bulunduğundan, yabancı dil öğrenenler onu izleme çabasından yarar sağlayabilirler.

Harcadığınız zamana değer

Sesli okuma, öğrencilerin, okuma düzeylerini aşan metinlerle yüz yüze gelmelerini sağlar. Kendi başlarına okuyamayacakları metinleri biz onlara okuduğumuzda; durmadan belli sözcüklerin anlamını aramak zorunda kalmadan, duydukları hakkında daha yüksek düzeyde bir değerlendirme yapabilirler.

Dil öğrenen bir öğrenci için bu eşi bulunmaz bir olanaktır. Henüz bulunduğu sınıfın düzeyinde okumayı beceremeyen, ama düzeyine uygun düşünme ve çözümleme becerisi olan bir yabancı dil öğrencisini düşünün: Bu olanak onu uçuracaktır! Sesli okuma aynı zamanda, öğrencilerimize nitelikli okuma örnekleriyle tanışma fırsat verir. Biz öğretmenler, bir metni sesli okurken, akıcılık ve anlatım tarzını da örnekleriz. Yabancı dil öğrencilerinin, o dilin en iyi örneklerini duymaya ihtiyacı vardır.

Sesli okuma, öğrencilere yanlışsız bir dilbilgisiyle, telaffuzla ve dil yapılarıyla yüz yüze gelmeleri olanağını sunar. Jim Trelease, Sesli Okuma Elkitabı’nda şöyle der: Dilbilgisi, öğretilmekten çok, kapılan bir şeydir; tıpkı nezle mikrobu kapar gibi.” Trelease’e göre, ona maruz kalırsınız. Biz düzgün dilbilgisi örneklerini öğrencilerimizin gözleri önüne ne kadar çok serersek, onlar da bunu kendi başlarına kullanmayı o kadar hızlı öğreneceklerdir. Yeni sözcükler öğrenmelerini istediğimizde, Trelease’e göre bunun iki etkili yolu bulunuyor: Sözcükleri ya görerek ya da işiterek öğrenmek. Yabancı dil öğrenen öğrenciler için sesli okuma, öğretmenin de hazır bulunduğu bir ortamda çok sayıda yeni sözcüğü duyma ve anlamlarının açıklanması olanağı demektir.

Öğrencilerimize yüksek sesle kitap okumak, aynı zamanda, onların okuma hazzıyla tanışmalarına yardımcı olduğu gibi, onlara “kitabın içine girme” fırsatını verir. Bu deneyim genç okurların, yaşam boyu tutkulu kitap dostlarına dönüşmelerini sağlar.

Sesli okuma metinlerini nasıl seçmeli?

Bana sorarsanız, öğrencilerimize okumak için en iyi kitaplar, etkileyici ve yaşlarına uygun olanlardır. Dolayısıyla, küçükleri iyi tanımak ve neden hoşlandıklarını anlamak önemlidir. Böylece onlar için en harika kitabı seçebileceksiniz. Etkilenmesi güç bir grup olduklarından; ortaokul öğrencilerinin ilgisini uyandırmak istiyorsanız, okuyacağınız metinleri seçerken kılı kırk yarmanız gerekecektir.

Okuyacağınız kitap küçük bir öykü kitabı olabileceği gibi, resimli bir kitap (evet, ortaokul öğrencileri bunları da sever), hayal ürünü veya gerçek olayları anlatan bir kitap olabilir. Benim tavsiyem, hangi türden olursa olsun, sınıfın düzeyine uygun bir kitapla başlamanızdır. Bir başka önemli nokta da, okuyacağınız kitapları olabildiğince çeşitlendirmenizdir. Öğrencileriniz böylece farklı türlerin nasıl okunduğunu görme ve duyma fırsatına kavuşmuş olacaklardır – bir ustanın sesinden… SİZİN!

Kimi zaman çok kısa metinlerle başlamak, dinleme alışkanlığını ağır ağır kazandırmak gerekir. Eğer öğrenciler, özellikle de ortaokul öğrencileri, bu deneyimden habersizlerse, “sesli okumayı dinleme becerilerini” geliştirmeye ihtiyaçları olabilir. Durum böyleyse, okumaya bir veya iki sayfayla başlayın, sonra örneğin bir pasaj okumayı deneyin. Makale ve kitap parçalarından kısa olduklarından, şiir okumanın da iyi bir seçenek olduğu söylenebilir.

Her zaman, ama her zaman, kitabı önceden okumaya yeterince zaman ayırın. Mutlaka hazırlık yapın. Kimi çetin soruları kestirmenize yardımcı olacağı gibi, bu sizi, kitabı öğrencilerinizin önünde daha nitelikli biçimde okumanız yolunda hazırlayacaktır.

Okuma sırasında, bir okur olarak düşüncelerinizi ortaya koyabilirsiniz. Metnin dönüm noktalarında duraklayıp, düşünce sürecinizi betimleyin.

Örneğin, okumaya ara verip şunları söyleyebilirsiniz: “Dikkat ettim de, karakter değişmeye başladı. Kitabın başlarında zayıf ve utangaçtı. Ama şimdi daha güçlü görünüyor. Ayaklarının üzerinde durmaya başladığı tam da bu bölüm, bana, onun değişmekte olduğunu düşündürüyor.” (Okuma sürecini çok fazla kesintiyle bölerek öğrencilerinizin metinle olan bağını koparmamak için, vereceğiniz araların zamanını dikkatle seçmeye özen gösterin.)

Okuduklarınız üzerinde tartışmaları için sınıfa zaman verin. Öğrencilerin metin üzerinde arkadaşlarıyla konuşmaları önemlidir. Bir kitap üzerinde fikir alışverişinde bulunmak – görüş ve düşüncelerini karşılaştırmak – onların topluluk bilincini güçlendirecektir. Hele hele metin kendilerini doğrudan etkileyen, akranlar arası baskı ve zorbalık gibi sosyal konularla ilgiliyse.

Dümdüz değil, sesinize ifade katarak okuyun. Gerektiğinde, ikili konuşmalar ve noktalamayla uyumlu olarak, ses tonunuzu değiştirin. Okuma hızınıza özellikle dikkat edin. Okuduklarınızı zihinsel imgelere çevirmek için öğrencilerin zamana ihtiyacı olacaktır. Yabancı dil öğrenen öğrencilerse, duyduklarını anlamlandırmak için daha fazla zaman harcayacaklardır.

Okuma etkinliğinizi yabancı dil öğrenen öğrenciler için daha da yararlı kılmak amacıyla, karşılıklı etkileşime önem verin. Metin üzerinde konuşmaları için onları eşleştirin veya kümeler kurun. Veya, duygularını dışavurmaları, düşündüklerini çizerek anlatmaları ya da okumayla ilgili görüşlerini yazıya dökmeleri için fırsatlar yaratın.

Kaynak: https://www.egitimpedia.com/sesli-okuma-ortaokul-ogrencileri-icin-harika-bir-deneyim/