KİTAP OKUMA KÜLTÜRÜNÜN KAZANILMASI

KİTAP OKUMA KÜLTÜRÜNÜN KAZANILMASI

27.10.2018 341

Bir ilkokul öğretmeni, okulunun okuma alanında ülkenin en iyilerinden biri olmasını sağlayan stratejileri anlatıyor: 

Okul müdürü, yakın zamandaki bir personel toplantısına Eğitim Bakanlığından gelen bir mektubu savurarak başlattığında, herkesçe hissedilen korkunun odayı doldurduğunu gözlemleyebilirdiniz: Yine ne isteyecekler bizden?   

Ancak bu kadar şüpheci olmamıza gerek yokmuş, çünkü bu mektup müfredat değişikliği ya da yeni bir sınav sisteminin tanıtımını içermiyordu. Aksine, okumada elde ettiğimiz mükemmel sonuçlardan ötürü bizi kutlayan bir tebrik mektubuydu.

Mektupta, milli eğitim programının ikinci basamağının standartlarına göre gösterdiğimiz yüzde 100’lük başarının ülkedeki ilkokullar arasında ilk yüzde 1’e girmemizi sağladığı bildiriliyordu. Toplantıya bu şekilde başlamak çok hoş oldu. Yaptığımız şeyin takdir görmesi de bir o kadar hoştu. Kibirli gözükmek istemem ancak aslında bu mektup pek de sürpriz olmadı.   

Okulumuz uzun yıllardan beri okumada çok güçlü sonuçlar elde ediyor. Yerel liselerden, okulumuzdan mezun olmuş öğrencilerin ne kadar iyi birer okuyucu olduklarına dair yorumlar duyuyorum sık sık.

Bunların hiçbiri, okuldan sonra ya da tatillerde ek dersler yaparak; beden eğitimi, müzik ya da resim derslerini ders programından kaldırarak başarılmadı. Çocukların asla tamamını okumayacakları metinlerle ilgili sorulara cevap vermesiyle de gelmedi bu başarı. Öğrencilerimizi, keyif için okumaktan asla alıkoymayız.

“Okumak, okul değerlerimizin merkezinde yer alır”

Bunların yerine okumayı – özellikle de keyif için okumayı – yaptığımız işin temeline koyan okul değerlerimizin tümü, sınav sonuçlarının sürekli yüksek olmasına katkıda bulunuyor.

Çoğu kişinin burjuva olarak gördüğü bir okuluz. Bu yüzden de diğer öğretmenler bu başarıya kolayca ulaştığımızı zannediyorlar (ya da çocukların okula bütün bir romanı okuyabilecek seviyede geldiklerini). Ancak, okula yeni başlayanların okuryazarlık becerileri ortalamanın üstünde değil. Çünkü, çocuklarımızın çoğu yatmadan önce hikaye okumak, birlikte ninniler söylemek ya da haftada bir kere kütüphaneye gitmek gibi onları erken yaşlarda avantajlı konuma getirecek aktiviteleri yapamayan nakit açısından zengin, vakit açısından yoksul ailelerden geliyorlar.     

Bizimkine benzer kabul şartlarına sahip olan ancak aynı sonuçlara ulaşamamış birçok okul var elbette.

Okuma kültürümüzü nasıl yarattık?

Sistemimizin işe yaramasını sağlayan tek bir sebep seçmek çok zor. Ancak yine de, diğer okullarda da uygulanabileceğine inandığımız bazı anahtar yaklaşımlar mevcut.  

Öncelikle ebeveynlerin, çocuklarıyla her gün kitap okumanın önemini anladıklarından emin olmamız lazım. Okul olarak okumaya karşı nasıl bir yaklaşımımız olduğu ve okumanın sahip olduğu önceliği velilere, öğrencinin okula başlamasından önceki akşam açıklıyoruz.  

Ebeveynlerden her gün, çocukları kitap okurken onları dinlemelerini (ve çocuklar büyüdükçe kitap hakkında onlarla tartışmalarını) bekliyoruz. Okulda çocuk kitapları değişimi için gerekli vakti yaratıyoruz ki ellerindeki kitabı bitirdiklerinde hemen yenisine başlayabilsinler. Bu, okuma hızını geliştirmeye ve sürdürmeye yardım ediyor.

Okumak bizim için büyük bir öncelik. Bunun nedeni sınav sonuçlarının iyi olmasını istediğimizden değil; çocuklarımızın ömürleri boyunca okumaktan zevk alan insanlar olmalarını istediğimiz için. Bu yüzden de ders programının büyük bölümünü okumaya ayırıyoruz.

Okuldaki çocukların her sabah yarım saatlik bir okuma seansı oluyor; ya tek başına, ya bir yetişkine, ya da rehberli bir grubun parçası olarak okuma yapıyorlar. Buna ek olarak, öğretmen tarafından her günün sonunda 15 dakika okunan ortak birer kitapları var sınıfların. Bu kitaplar müfredatın ya da ödevlerin bir parçası olduğu için değil, yalnızca keyif için okunuyor.

Diğer bir önceliğimiz, programlar arası bir yaklaşım kullanarak çocukların geniş bir eğitim programı üzerinden öğrenmelerini sağlamak. Bu, İngilizce derslerini ve yaşlarına uygun metinleri, işlenen konularla bağdaştırmayı içeriyor ve çocukların okuduklarını anlama becerilerini artırırken konu ile ilgili bilgilerini de geliştirmeyi sağlıyor.

Öğrencilerin okuma pratiklerini takip etmek için kullanılan bir yazılım olan Accelerated Reader (Hızlandırılmış Okuyucu) programına üç yıl önce yatırım yaptık. Başlangıçta zaman ve maddiyat açısından büyük bir harcama olmasına rağmen, önceden okumak için motive etmesi zor çocukların artık daha fazla okuduklarına şahit olduk. Yazılım, her bir kitaptan sonra, ikinci sınıf ve üzeri çocuklara, okuduğunu anlama ve yeni kelime dağarcıklarını değerlendiren online bir test yapıyor. Yarı-dönemli kelime dağarcığı ve okuduğunu anlama testleri çocukların okuma yaşlarını değerlendiriyor ve onlara içinden kitaplarını seçebilecekleri bir “okuma bölgesi” belirliyor.

Kaliteli okuma materyalleri

Ayrıca, çocukları düzenli olarak okumaları için teşvik ettiğimiz ve rehber eşliğinde yapılan okuma seanslarında da kullanılan ek okuma materyallerimiz var. Bunların arasında yüksek kalitede birkaç dergi ve gazete de var. Bu sayede çocuklar farklı türler ve metinlerde kullanılan değişik yapı ve kelimeleri anlama şansına sahip oluyorlar.

Her İngilizce ünitesinin, kaliteli metin ve metin analizlerinden oluştuğundan emin oluyoruz. Zamanla, çocuklar için metin okuma ve okuduğu ile ilgili düşüncelerini tartışma kısımları ekliyoruz. Bunlar analiz etme, çıkarım yapma ve okuduğunu anlama gibi uygulamalı becerilere geçmeden önce yapılıyor.   

Çocukların metinlere cevap verebilmelerini sağlayan kısa yazma etkinlikleri üniteler boyunca devam ediyor ki, çocuklar karaktere girerek yazabilsin, karakterlerle ilgili sorular sorabilsin ve sonuçları ve kelimeleri keşfedebilsinler. Derin bir incelemesini yaptıkları metin sayesinde okuduğunu anlama becerilerini geliştirme fırsatına sahip oluyorlar.

Ses bilgisi, birinci dönemde farklı gruplar arasında dikkatli bir şekilde öğretiliyor. Grubunun beklentilerine ulaşamayan çocuklar için, ek dersler ile müdahale eden bir program mevcut.

Yaklaşımımız, en iyi okullar listesinde bir numara olma arzusundan doğmadı. Amacımız, okulumuza yolu düşen her öğrenci için en iyisini yapabilmek. Ulaştığımız başarıdan ötürü gurur duyuyoruz ancak kendimiz için değil; yaptığımız şey, çocuklarda ve onların bu hayati becerilerinde bir fark yarattığı için.

Kaynak: https://www.egitimpedia.com/okuma-konusunda-en-basarili-okul-olmayi-nasil-basardik/